EFEND› - K÷LE DEVR› B›TM›?T›R !
Tarih: 20.03.2007 Saat: 18:44 Gnderen: Editor
|
|
“Bu ülkede sadece Türkler söz sahibidir, di?erleri onlara hizmet için vard?r “mant??? art?k Türkiye’de iflas etmi?tir. Kürtler, Türkiye’deki bu efendi-köle ili?kisini reddediyorlar ve 20 milyonluk onurlu bir halk olarak e?it ve özgür haklara sahip olmak için sonuna kadar mücadele edecekler.
Kürt halk?, bar??, demokrasi ve özgürlük mücadelesinden bundan sonra taviz vermeyerek Türk halk? ile e?it ve demokratik ?artlarda ya?am?n? sürdürmeye kararl?d?r.
Türkiye’nin demokratikle?mesinin Kürt sorununun demokratik çözümüne ba?l?d?r. Devlet ise ?iddet politikas?nda ?srar etmektedir. Bu politikada ?srar edenler Kürt halk?n?n ve Türk ayd?nlar?n?n duyarl? ve dik duru?u sayesinde geri ad?m atmak zorunda kalacaklard?r. Ça??m?z halklar?n özgürlük ve demokrasi ça??d?r ve Kürt halk? da 21. yüzy?lda hak etti?i özgürlü?e sahip olacakt?r. Kürt halk? ?iddeti ve sava?? reddederek Türkiye topraklar? üzerinde bar?? içinde özgürce ya?amak istiyor. Kürt halk? y?llard?r süregelen efendi köle ili?kisini reddediyor. Kendi topraklar? üzerinde kimli?ine ve kültürel haklar?na sahip ç?karak ya?amak istiyor. Bunun için kim, hangi nedenle onlar? suçlayabilir ? Osmanl?’dan beri birileri bu ülkeyi yönetiyor, di?erleri de hizmet eden konumda bulunuyorlar. Ama art?k bu anlay???n devri kapanm??t?r. Bu ülkede sadece Türkler söz sahibidir, Kürtler de onlara hizmet için vard?r mant??? iflas etmi?tir. Kürt halk? bar?? elini uzatm?? ve bar??a haz?rd?r. Türkiye’de ki ?ahin kesimin de art?k gerçekleri görmesi ve Türkiye’nin iç huzuru ve bar?? için ta??n alt?na elini koymas? gerekmektedir. Avrupa Birli?i’nin Kopenhag Kriterleri demokratik aç?l?mlar?n sa?lanmas?nda önemli bir belirleyicidir ama Kürt sorununun demokratik ve bar??ç? çözümünün ancak Türkiye halklar?n?n ortak ya?am kapsam?nda birbirlerini kabullenmesiyle mümkün olabilir. Dünya üzerinde ya?anan di?er ?iddet ve sava? örneklerinin bize ö?retti?i gerçek sorunun çat??ma ve silahla çözülemeyece?i, ancak diyalog yolunun aç?lmas?yla bar???n sa?lanabilece?idir. Kürt sorununun bar??ç? çözümü, halklar?n özgürce kendini ifade edebilece?i demokratik bir Türkiye program?n? esas alan projelerle gerçekle?ebilir. Kürt sorunu, bin y?ld?r birlikte ya?am?? olan iki halk?n aras?ndaki çözülmesi gereken bir sorun, yani iç dinamiklerle çözülmesi gereken bir sorundur. Kürt halk?n?n me?ru ve hakl? taleplerine ili?kin bak???n, mant???n de?i?mesi gerekmektedir. Bu sorunu tart??abilecek bir süreci Kürt ve Türk halk?yla, hükümetiyle ve devletiyle birlikte ba?latmas? gerekiyor. Halen Kürtler Türkiye’de potansiyel tehlike olarak görülüyor ve “devlet beni bir Kürt olarak yurtta??, vatanda?? olarak görmek istemiyor, devlet beni kucaklamak istemiyor” gibi hakl? bir mant?k geli?tirmi?ler. Peki çözüm yöntemi nedir? Demokratik bar??ç? bir yöntemdir. Kat? bir formül ve ?ekil önermek, çözümsüzlük getirir. Bu nedenle Kürt Sorunu iç dinamiklerle çözülmesi gereken bir sorundur. AB sürecinde elbette Kürtlerin kimlikleri, kültürel haklar?yla ilgili haklar? gündeme gelecektir. Ama Türk halk? Kürt insan?na, Kürt halk?na bak???n? de?i?tirmezse, AB bu sorunu çözemez. AB istedi?i için at?lacak ad?mlar bir noktada t?kanacakt?r. Oysa Türkiye çözümü içselle?tirerek, sorunu kendi vatanda??n?n sorunu olarak görerek ve kendi yurtta??n?n sorununu ancak kendisinin çözece?ine inanarak, bu mant?kla hareket ederek Kürt sorununu çözmede somut ad?mlar atabilir. AB dinamikleri üzerinden sorunun çözümünü beklemek, halklar aras?nda tehlikeli refleksleri daha fazla art?rabilir. Oysa Türkiye halklar? olarak, hem Türklerin hem de Kürtlerin bar??, demokrasi ve karde?lik yönündeki reflekslerini geli?tirmesi gerekiyor.
Çözüm anlay???n?n ba?lamas? için Türkiye’nin sorunu bir güvenlik ve asayi? sorunu, bir susturma ve bask?da ?srar olarak görmekten ç?kart?p, sorunu bir sosyolojik ve toplumsal gerçe?i olan bir halk gerçe?ine dayand?rarak çözüm formülünün geli?tirilmesi ve buna uygun ad?mlar? bir an önce atmas?d?r. Tabi ki Kürt sorunu, sadece yoksul halk?n sorunu de?il, orta s?n?f?n da sorunudur. Kürtlerin, kendini özgürce ifade edebilece?i bir ya?ama kavu?mas?, bir çok kesimin talebidir. Dünyan?n her yerinde devrimci demokratik hareketleri ba?latanlar hep yoksul kesimler oldular. Bu sadece Fransa’da de?il, Rusya’da ve di?er ülkelerde de ayn? biçimde oldu. Çünkü ekonomik olarak k?smen rahata ula?m?? insanlar kolay kolay elini ta??n alt?na koymuyorlar. Bedel ödemeyi kabul etmiyorlar. Oysa kaybedece?i bir ?eyi olmayan ve bedel ödemekten korkmayan, davaya inanm?? insanlar elini ta??n alt?na koyarlar. Kürt sorunu ideolojik olarak sol bir gelenekten gelmektedir. Ama Kürt sorunu, sadece solun de?il, top yekün bir halk?n taleplerini içerdi?i için, bunun içinde orta s?n?f?n da, zenginlerin de yoksullar?n da olmas? gerekiyor. Burada talepleri ortakla?t?racak bir anlay???n örgütlenmesi, halk?n tamam?n?n ayn? istekler etraf?nda bütünle?mesi sorunun çözümünü kolayla?t?racakt?r.. Bu anlay?? elbette ki taban, kitle, emek ve bedele dayanmal?, ama di?er kesimleri de kucaklayacak bir geni?li?i ve bütünlü?ü göstermelidir. Burada sadece bir emek sorunu, bir i?çi s?n?f? sorunu de?il, bir Kürt sorunu, bir halk?n talebi söz konusudur. Bulgaristan Türkleri ve K?br?s Türkleri için istedi?imiz haklar ne ise Kürt halk?n?n da kimlik ve kültürel haklar? için ayn? mücadeleyi vermemiz gerekir. E?er Bulgaristan’da ve K?br?s’ta ya?ayan vatanda?lar?m?z?n kültürel haklar?n?n mücadelesini verirken, Türkiye’de 20 milyon Kürt halk?n?n kimlik ve kültürel haklar?n? yok saymaya devam eden bir Türkiye hiç bir dünya ülkesine hakl?l???n? kabul ettiremez, Türkiye’nin demokratik bir hukuk ülke oldu?una inand?ramaz. Demokratik ulus olgusu önemli bir olgudur. Toplumsal ya?amda da ulus olgusu bir gerçekliktir ve bu gerçek göz ard? edilemez. 19. ve 20. yüzy?lda ya?anan birçok çat??man?n, sava??n ana kayna??nda her ne kadar sermaye ve ç?kar olsa da, esas?nda onu besleyen ideolojik g?da milliyetçiliktir. Ulus -millet anlay??? bugün de uluslararas? sorunlar?n çözümünde ciddi bir engel durumundad?r. Diyalogun, bar???n, uluslararas? dayan??man?n de?il, içe kapanman?n, sava??n, çat??man?n ve uygar dünyadan uzakla?man?n öne ç?kmas?na neden olmu?tur.
Küreselle?menin ortaya ç?kard??? sorunlar? da çözmenin yolu, yine halklar aras? karde?lik, birlik ruhunun ve bir arada ortak ya?ama ortam?n?n yarat?lmas? ve demokrasiden geçmektedir.O aç?dan, demokrasi, ça??m?z?n en önemli olgusu ve ça?da?la?man?n sembol de?eridir. Bugün Ortado?u bölgesinde eksik olan da bu demokratikle?me sorunudur. Uluslar?n göz ard? edildi?i ve gerçek anlamda demokratik devrimlerin ya?anmad??? Ortado?u gerçekli?inde, çarp?k ulusla?ma ve milliyetçilik sorunlar?n büsbütün a??rla?mas?n?n nedeni durumundad?r. Bugünkü toplumlararas? çeli?ki ve çat??man?n ana kayna??, milliyetçi ulus anlay???d?r. Sorunun çözümü, dar milliyetçi çizgiden kurtularak, demokratik ulus geli?im çizgisini yakalamakt?r.
?imdiye kadar, Kürt sorununun çözümü yönünde uygulanan politikalar?n tümü, “derin devletin sava? konsepti” ne uygun olarak geli?tirildi. Ne var ki, art?k,Türkiye toplumu derin devleti ta??yamamaktad?r. Sorunun derinlik kazanmas?n?n ve çözümün bar?? ve demokrasi ile sa?lanmas? ön ?art?n? da bu gerçek olu?turuyor. As?rlarca ayn? topraklar üzerinde dost ve karde?çe ya?am??, birbirleriyle akrabal?k ili?kileri kurmu?, yeri geldi?inde birbirlerine destek olarak stratejilerini birlikte belirlemi? Türk ve Kürt halklar?n?n, yeni dünya düzeninin de?i?imi ve biçimlenmesiyle, birbirleriyle bar??ç?l ili?kiler kurmalar? kendi ç?karlar? aç?s?ndan bir zorunluluktur. Bugün, Türkiye’nin, demokrasi ve insan haklar? ekseninde, Kürt sorununu çözmesi ve böylece ça?da? dünyayla daha güçlü bütünle?mesinin, Ortado?u’da daha aktif, öncü bir demokrasi gücü haline gelmesinin tüm ko?ullar? olu?urken, ülkenin de kendisini gözden geçirmesi, kendisini yenilemesi ve toplumuyla bar???k olmas? önceli?i bir zorunluluktur. Türkiye olarak öncelikle yapmam?z gereken, Kürt sorununun korkulan, bast?r?lmas? gereken bir sorun olarak de?il, çözülmesi gereken bir sorun olarak gündemle?tirilmesidir. Türkiye art?k ulusal ç?karlar?na uygun stratejiler izlemek zorundad?r. Bugünden itibaren kaybetmek de?il kazanmak için çaba sarf etmeliyiz.Türkiye’yi Bölgede küçülten ve etkisizle?tiren politikalara kar?? hep beraber, bütün halklar?m?zla, birlik ve beraberlik içinde kar?? koymal?y?z.Bugün Türkiye’de, yüzünü topluma de?il devlete dönmü?, sosyal adalet sorunuyla de?il, güvenlik ve egemenlik süreçleriyle ilgilenen, Türkiye’yi demokratikle?me temelinde de?il, var olan devlet merkezci sistemi dünyaya kar?? korumay? amaçlayan milliyetçi-ulusalc? bir ideolojinin varl??? ile kar?? kar??yay?z.Türkiye geçmi? otuz y?lda, kendini birle?tiren de?il, bölen duygular?n esiri oldu. 1960’l?, 70’li y?llarda ‘komünist-fa?ist’, 1980’li, 90’l? y?llarda ‘Türkçü-Kürtçü’, ‘dinci-laik’ kampla?malar? neredeyse 35-40 y?l?m?z? al?p götürdü. Art?k tüm Türkiye haklar?n?n iste?i, bizi bölen de?il birle?tiren, yan yana oturtan, e?it ve özgürlükçü duygular topluma hakim olmas?d?r.Hepimiz kendimizi ve geçmi?imizi temize ç?karmak için tarihi bir f?rsata dönü?türebiliriz önümüzdeki süreci. Uzla?maz beklentilerden ve yok say?c? çözüm önerilerinden ziyade, daha gerçekçi de?erlendirmelerle demokrasi ve bar?? umudumuzu ço?altabiliriz. Birlikte konu?arak, tart??arak ve ya?ayarak bu topraklar?n hepimize yetece?ini ö?renmeliyiz.Payla?mak, sevgi, yüzle?me, vefa, a?k, cesaret, fark?ndal?k ve itiraf bizi ça??r?yor. Bizi bekliyor kucakla?man?n geç kalm?? hasreti…O zaman, belki o zaman, çocuklar?m?z?n gözlerindeki sorulara kar?? vicdan bor*****uzu ödeyebiliriz… Hüzünlü a?açlara, k?rg?n ?rmaklara, küskün uçurumlara, yaral? da?lara, yasl? ya?murlara, rüzgars?z mezarlara, tohumsuz topraklara, çat?s?z evlere, yak?lan köylere, ü?üyen yüre?imize, ertelenen a?klara kar??, belki o zaman bor*****uzu ödeyebiliriz! N›L DEMIRKAZIK ÇOCUK-DER GENEL BA?KANI
|
