Pdk Bakur - PerinÃekÃin Lozan macerasi

TC DEVLETI, LOZAN’DA BIR ISVICRE MAHKEMESI’NIN ALDIGI SOYKIRIM KARARINI KÜCÜMSÜYOR...!

Veli AbbasDün Perinçek’i Lozan macerasinda, -mahkemenin içine giremedigim için- mahkemenin disini anlatmistim. Bu gün, ismi bilinsin istemiyen ve mahkeme salonuna girmis sevgili bir dostumun, verdigi bilgiler ile birlikte, Perinçek ve sahitlerinin tavrini, sevgili PH. Nordmann’in, bu davadan beklentileri ile birlikte, “mahkemenin içini “ aktaracagim. Ardindan bu davanin dünya ölçeginde, mesru ve tartismasiz, “ bir emsal”sayilacagini ve Isviçre basininda ki etkisini ve benimde sahit oldugum, Periçek’in Ayakta dinledigi mahkeme “kararini Okunmasi anini” kisaca yorumlayip aktaracagim. ! 1. gün: Savci Sn. Eric Cottier önce, « Sanik Dogu Perinçek’in, Isviçre’de SUC sayilan yasalari, “… bilinçli bir sekilde muhalefet edip çignedigini, Kamu huzurunu bozdugunu ve ceazaladirilmasini” talep etmistir.Bay Perinçek savunmasini, “ … Ermeni soykirimi’nin yasanmadigini kanitlayacagim. Kendisinin yasanmamis bir olaydan ötürü yargilandigi için, sanik sandalyesinde olmanin suçlu oldugu anlamina gelmedigini. Federal iç isleri ve Adalet Bakani Sn.Christoph Bolocher’in açiklamalari’nin bu Yönde oldugunu, bu iddialarin hepsinin arkasinda: Kesinlikle emperyalist ABD,’nin BOP projesi taraftarlari’nin bulundugunu ve AB emperyalistleri’nin; Türkiye’yi bölme projesi olarak göründügünü, bunun böyle oldugunun anlasilmasi içinde : yaninda RUS dilinde getirdigi 90 Kilo agirliginda, ( ogul perinçek’in arastirmasiymis ! ) belgelerin mutlaka incelenmesini ve sahitlerinin dinlenmesini talep etmistir. “ 1- Sahit ABD’li tarihçi Justin McCarhy, ( gazetelere yansimis yansitildigina gore, savciyi çok sevindiren bir sahitmis!.) Savcini sorusu, « … bir tarihçi olarak çok eminmisiniz ki ; böyle bir soykirim olmamistir. ? » Bay tarihçinin cevabi, « … insanligin anladigi gibiyse, olmamistir. Yasandigini söylemek yalana dayali bir karardir.” Savci Eric Cottier, “ Peki, soykirimin yasandigini söylemek Yalancilik mi?” Bay Justin McCarthy cevabi, “ Hayir bunu söylemek yanlizca bir yanlistir.” Savcinin sorusu, “ Soykirim olabilmesi için nelerin mutlaka yasanmasi gerektigini biliyormusu’nuz?” Bay Justin McCarthy cevabi, “ nelerin olmasi gerektigini biliyorum. Birlesmis milletlerin tanimini alalim. Hiç bir savas yoktur ki; soykirim olmasin.” 2-Perinçek’in 2.ci sahidi, Fransiz yazar Jean-michel Thibaux : ( Jean-michel Thibaux, Fransizlar Ermeni soykirimi tanimasindan sonra ;protesto anlaminda Türk vatandasligina geçmis ve ATAKAN Thibaux ismini almistir.!.) Savci soruyor. “ Sn. Jean-michel Thibaux, sizin bu mahkemede sahit olarak dinlenmenizi KIM sizden talep etti?” Sahit, “ Benim adim ATAKAN THIBAUX, bana bu isimle hitap edilmesini istiyorum. Bu davaya sahit olarak katilmami Türkiye dis isleri bakanligi bir e-mail gönderek benden istedi ve bende katildim...” Savci, “ Isviçre Yolculugunuzu hangi Pasaport ile yaptiniz, mahkemede sahit olarak dinlenmek için basvurunuz’da hangi Kimliginizi Kullandiniz?” Sahit, “ Isviçre Yolculugumu ve mahkeme de sahit olarak dinlenme bas-vurumu; Fransiz Kimligimle yaptim. Buna ragmen bana bu mahkemede Türk adimla hitap edilmesini istiyor ve talep ediyorum.” Savci, “ Türk devleti Alman dostu, Sn. Perinçek Almanca biliyor; ancak önümüze Ermeni dostu olarak “suçladigi” Rus’larin belgeleri ile çikiyor. Neden kendisini Alman belgeleriyle savunmadigini biliyormusunuz? Bu belgeleri incelediniz mi?“ ATAKAN Thibaux, “ Bilmiyorum ve RUS belgelerden haberim yoktur.” Perinçek hemen devreye girerek, “ Evet Almanya’da dediginiz tarihte 6 Ay kaldim. Rus belgeleri disinda tüm belgeler sahte oldugunuanladim.” diyerek sira disi müdahalesine devam ediyor. Savci Perinçek’i defalarca ikaz ediyor ve Avukati araciligiyla mahkeme ile dialog Kurmasini kendisine özellikle « tasfiye » ediyor. Dinleyen KIM ? ATAKAN Thibaux soruldu :“ Siz söylediniz, davaya katilmanizi Türk dis isleri Bakani istemistir. ( Türk Konsolosu bu iddialari daha once RET etmisti. Sadece Perinçek TC vatandasi oldugu için bu davayla ilgilendigini söylemisti.) Siz bu davaya katilmak için Fransiz Kimliginizi Kullaniyorsunuz;( Perinçek bilinmeyen RUS belgelerin) mahkemenin sorularina ise Kamuoyu tarafindan pek bilinmeyen Türk Kimliginizi öne çikararak gereksiz polemiklere neden oluyorsunuz ; hem Perinçek ve hemde sizin bu tutumunuz da bir çeliski görüyormu’sun.?” Perinçek, salondaki taraftarlari ve Avukati Bayan Laurent Moreillon, savcinin sorularina itiraz ederek, “ …90 Kilo tutan RUS belgeleri mutlaka incelenmelidir. Bu yapilmadan verilecek bir karari mutlaka Strasburg’a götürücegiz’i…” tekrarlayip durmuslar.! Sanki Strasburg’dakiler mahkeme veya hukukçu degilde; Türklerin Kapi kulu Kurumlardir.! Mahkeme Hakimi Sn. Pierre-Henri Winzap, Salonda yasanan gerginligi yatistirmak için, Mahkemeye yarim saat ara vermis verilen arada, « Rus belgelerini » gündeme alinip-alinmayacagi konusunda mahkeme heyetinin kararini netlestiregini açiklamistir. (Perinçek’in, Türkiye’den getirdigi 90 Kiloluk RUS belgelerin Kapagi açilmadan tekrar Türkiye’ye götürme tehlikesi oldukça fazlaymis. !) Içeriden bu bilgileri bana veren dostum , mahkemenin içinde yasananlardan çikarak yaptigi yorum da ; « …öyle bir Karar çikacak ki ; Türkler, Strasburg mahkemesine degil, bu gezegende hangi mahkemeye giderse gitsinler, bu saatten sonra Lozan’da alinacak Karar, tüm dünya mahkemelerin de kesinlikle EMSAL olarak Kabul görecektir. Türklerin tarihini degistirecek bir mahkeme karari ile karsi karsiyayiz…» yorumunu yapiyordu.. Degerli Av. Ph. Nordmann disarida basin mensuplarina yaptigi açiklama ya kendim sahit oldum. ; « … Bizim sahitlerimiz mahkeme heyetinden gelen sorulara çok doyurucu cevaplar verdiler. Türklerin getirdigi sahitlerin sebep oldugu çeliskileri Mahkeme Baskani da açikça görüyor !”. Bu mahkemeden “… beklentilerinin çok NET ve önemli oldugunu, hukuksal olarak Ermeni soykiriminin mahkemece Kabul edilmesini ve M. Perinçek’in hak ettigi cezaya çarptilmasini talep ediyor ve bekliyoruz… ! » Av. M. Nordmann’a ben sordum ; Ermeni soykirimini Kabullenmek, 1923 Lausan ve 1920 Sevres Antlasmalarina hiç dokunmamak ; bir çeliski, bir paradox degil mi ? M. Nordmann, « Bir çeliski oldugu kesindir. Ancak bu dava, hukuki bir metin olan 1923 Lausanne Antlasmasi ve bir uzlasma zemini sunan 1920 Sevres Antlasmasinin tartisilacagi bir siyasi, hukukî süreci yeni baslatacaktir.”. Artik, « Cin siseden çikmistir.” Bu hukukî süreci durdurmaya hiç bir çevre, hiç bir güç müktedir degildir....!” Mahkeme tekrar basladigin da, hakim,“ Perinçek’in getirdigi Rus belgelerini tercüme etmede israri; mahkemeye karsi zaman kazanmak ve giderek bir HILE yapma eylemine dönüsmüstügünü.” Kendi mahkemeleri’nin 2 yil suresince , “ hem M. Perinçek hakkinda ve hemde soykirim hakkinda; Avrupa, ABD ve degisik baska kaynaklari titizlikle inceledigini. Mahkemenin yaralandigi uzmanlarin arastirmalari sonunda,Ermeni soykirimini tartismasiz kanitlayan belge ve bilgilere ulasmis ve soykirimin tartismasiz yapildigi noktasinda mahkememiz IKNA olmustur. “Isviçre Ulusal meclisinnin, bu konuda 2003 yilinda aldigi karar Kamuoyu tarafindan biliniyor. Bunun için binlerce sahife tutan Rus belgelerini ayrica incelenmesi talebine gerek görülmemis ve mahkememiz Oy birligi ile bu talebi RET etmistir. “Ayrica M. Perinçek’in çok zeki bir provakatür oldugu, Isviçre yasalarina göre isledigi suçun farkinda ve bilincinde olan biri oldugu kesinlikle biliniyor.” SON GüN: Karar günü :Saat tam 10.30 davaci ve davali taraflar, izleyiciler ve Basin mensuplari titiz bir aramadan sonra, mahkeme salonu önünde toplandik. Ben, disarida dagittigim bildirileri, sonradan gelen basin mensuplarinin talebi üzerine, isteyenlere birer nusha daha dagittim. Türkler hemen sesli müdahale ettiler. Hele Marasli cahilin, “ Veli bey, dayanisman için tesükkür ederiz, senile övünüyoruz…” satasmalari basladi. Bense, “ Kurdlerin iki Komsusu Ermeni ve Türkler arasinda vuku bulan bu marazada, mazlumdan yana olmamin dogalligi sizleri rahatsiz ettigini biliyorum. Gerçegi Türk Komsularimindan daha fazla sevdigimiz için, Türk Komsularimin benimle üvünmesi için burda degilim. Türklerin ideolojik saplanti ve sapkinliklarindan artik bütün dünya en çokta Kurd Komsulariniz utaniyoruz: Ey Marasli cahil…!” Hemen TC devleti’nin Cenevre Konsolosu, Isviçre Polisini devreye soktu. ( Bay Blocher- Türk dostlugu etkisi görülmeye basladi..) Bay Konsolos ve « APO’nun mahkemesinin mizansen Hemsiresi polisten kesinlikle, “ bildirilerin toplatilmasi ve Bildiri dagitanin mahkeme Salonuna alinmamasi ve disari çikarilmasini” talep ettiler. « Alavere, dalavere Kurd Memo nöbete” ahlaksizliginin hükmü buradada sökecek mi? Gazetecilerin itirazlarina ragmen, polis bildirileri, mahkeme disinda tekrar vermek üzere topladi. Benim tekrar, “mahkemeye alinip-alinmamam” tartismasi devam ederken; Sn. savci Eric Cottier’in, TC Konsolosu ve Türklerin kin-nefret dolu bakislari altinda yanima kadar gelerek, « israrla bildiri » istemesi; Türklerin yasakçi agizlarina bir yumruk gibi inmis ve benim Salona girmemin önündeki Türk-Blocher ittifagi, savcinin bu anlamli JESTI ile yerle bir olmustur. Oh olsun ! Yasaklardan baska dile getireceginiz bir seyiz yok mu ? Bende çantamdan çikardigim bildiriyi nazikçe, savcinin kendisine uzattim. Mahkeme savcisi bir sure bildiriyi inceledi, Türk tarafinin saskin bakislari arasinda; katlayip Cebine Koydu. Mahkeme salonuna Kapisi açildiginda, en son giren ben oldum.Savcinin tavrini, TC zihniyetine karsi yapilmis bir jest olarak gördügüm için; çikista, Sn. Savci Eric Cottier’e giderek, her kesin gördügü bu anlamli “jesti” için kendisine tesekkürlerimi ilettim. Özellikle mahkeme Hakimi Perinçek’i “ …isledigi suçun farkinda ve bilinçli bir provakasion pesinde oldugu ; kendisi hakkinda ciddi arastirma yaptiklari…” vurgusu, Perinçek’in Türk Solu içinde siyasi solugunu kesen cinsten marifetlerinin bilinmesi açisindan çok önemli sonuçlari olacaktir. Alinan Kararin, “… 5 nüsha olarak hazirlandigini,” Perinçek’in imzasindan sonra, ayni suçu tekrarladigi anda, bu Kararin birer nüshasinin; Interpol, Birlesmis milletler ve Strasburg’a yollanacagini yüzüne Okudu. Perinçek ayni suçu daha merdiven basinda tekrarladi.Türklerin, Ermeni soykirimini yaptigi ve Kurdlere de sürekli Katliam uygulandigi inkar edilemezdir. Isviçre Kamuoyu bu konuda duyarlidir. Bir görüse göre parlamenterler her sey hakkinda karar verebilirler. Erkek çocuga Kiz Elbisesi giydirmak ve bize bakin bu bir Kiz’dir denmesi, biz hukukuçulari ilgilendirmiyor…” Mahkeme baskaninin son vurgusu, Isviçre adalet ve Güvenlik bakani Sn. Blocher’in, Türklere verdigi destek ve açiklamalarini mahkeme boyunca,- Perinçek epey Kullandi- karsi verilmis çok agir bir cevaptir. Mahkeme önce Perinçek 90 gün hapis cezasý karþýlýðýnda 9 bin Ýsviçre Frangý para cezasýna çarptýrdý. Mahkeme, suçun tekrarlanmamasi kaydiyla bu cezayý iki yýl tecil etti. Perinçekin itiraz hakkinin sakli oldugunu, Perinçek'in ayrýca 3 bin Ýsviçre Frangý para cezasýna çarptýrdý. Bu ceza 5 gün içinde ödenmediði takdirde Perinçek'in 30 gün hapsedileceðini hükme baðlandý. Mahkeme Perinçek’in, Ýsviçre'deki Ermeni cemaatine sembolik olarak 10.000 Ýsviçre Frangý ve Perinçek hakkýnda dava açan Sarkis Þahinyan'a 1. 000 Ýsviçre Frangý ödemeye; ayrýca mahkeme masrafý olarak 5 bin 873 Ýsviçre Frangý yatýrmaya mahkûm etti. Karar Türk tarafini öfkeli bir suskunluga, Ermeniler arasinda duygusal anlarin yasanmasina neden oldu. Türk Konsolos’un direktifi ile; Türk kameramanlarin zorla görüntü alma ugrasisi ve Türk Kadinlarin, mahkeme disinda beni sözlü taciz etmesi ve Erkeklerin “öfkeli tehditleri” arasinda Bay Perinçek’in açiklamasini dinledim. Perinçek, “ mahkemenin tekrari halinde” kararina hemen oracikta tanimadigini ve “ Hakim’in Türk milletine duydugu ( Almanca HAS” KIN’den ötürü. Ermeni soykirim yalanini Türk milletinin anlina Kara bir Leke gibi sürmüstür. Emperyalistlerin bu planina karsi mücadelemize devam edecegiz.” Lausanne 2007’de simdiden, “Türklerin, Ermenilere soykirim ve Kurdlere de sürekli Katliam uyguladigi” artik tartisilsa da degistirilmesi mümkün olmayan bir mahkeme Kararina dönüsecegi kesindir. Türklerin maskesini indiren ise: Bir zat Dogu Perinçek ve mahkemede Kullandigi sahitler olmustur. 1923 Lozan Antlasmasi, 83 Yildir Ermeni soykiriminin üstünü betonlamis ve Kurd milletini ne zaman bitecegi meshul Katliamlara Yol vermistir.. 2007de yine bir Lozan mahkemesi, Lozan Antlasmasinin beton zihniyetine attigi HUKUKI bir TOKAT’ir. TC’nin 83 Yillik BETON’lasmis statükosun çatlatmistir. Ermenilerin açtigi bu çatlaga yüklenmek artik Kurd milleti ve öncülerinin görevi’dir. Dünyada böyle namuslu ve Kararli hukukçularin var olmasi; “inkarci ve Hilecilerin”maskesini düsürmesi, dünyamizda yasanan ilk soykirimi, yine dünya da bir ilk olarak Lozan’da bir mahkeme tarafindan Kabul edilmis olmasi; bir halklar hapishanesi olan Türk devleti ve muhalefetinin siyasi tarihinde, Lausannne Sehrini tekrar Symbolik bir yere oturtmustur.! Artik dünyamiz da hiç bir devletin isledigi suçun cezasiz kalmayacagi bir sürece girdigimizin ilk isaret fisegi Lausanne’de patlamistir…Türkler bilmelidir ki; Ermeni soykiriminin Kabulu bu isin Lolo’sudur. Birde bu isin ( Kurd yani) LELE LEE kismi vardir. Mutlaka önünüze konacaktir. Kahrolsun 1923 Lausanne Antlasmasi ve Lausanneci sömürgeciler! Yasasin 1923 Lausanne Antlasmasini RET Cephesi. ! Veli Abbas Lausanne Kurd Enstitusü Kurucu Bsk.


	Home


Copyright pdk-bakur