K‹RD’‹N G‹NDEM›NE MAGAZ›NEL OPERASYON
Tarih: 23.03.2007 Saat: 12:34 Gnderen: Editor
|
|
“Aç?k konu?mak gerekirse Kürtler Bölgede 40 milyon nüfusa sahip. Ancak üzülerek söylüyorum ki, tarih onlara kar?? anlay??l? de?ildi. Kürtler kendi istekleri d???nda birçok ülkeye bölündü. Tarih ve ko?ullar bu bölünmeye neden oldu. Ancak Kürt gerçe?inin kimli?inin reddi bu “sorunu” çözmeye yetmedi… Araplar, Türkler ve ›ranl?lar bunu konu?man?n ay?p ya da tehdit olmad???n? anlamal?. Bu fikre al??mal?.” ( Mesut Barzani-aktaran Mete Çubukçu. Radikal ›ki.11.03.2007 Pazar ) Üç nokta konan yerde, san?r?m, Ba??ms?z Kürdistan söylemi var. Çünkü Mete Çubukçu’ nun M. Barzani ile yapt??? röportajda, Ba??ms?z Kürdistan söylemi dile getiriliyordu. Bundan dolay? da ordunun rutin tehditleri, o günlerde yeniden ba?lam??t?.
Yukar?da aktar?lan pasajdan da anla??laca?? gibi, Mesut Barzani, ulusu ve ülkeyi sahiplendi?i yeni bir politik yönelimi aç?kl?yor. Daha önceleri Ba??ms?z Kürdistan’?n hayallerinde oldu?unu söyleyen Özgür Kürdistan Bölge Ba?kan?, art?k bunu Kürtler’ in ulusal taleplerinin gerçekli?i olarak öne ç?karmaktad?r. Elbette Kürtler’ in ulusal haklar?n? kazanmalar?, ülkelerini ba??ms?z yapmalar?, sömürgeci devletlerin varl?klar?na yönelik bir “tehdit” de?ildir. Burada tehdit eden Kürtler de?il, aksine sömürgeci devletler, Kürtler’ i sürekli tehdit ediyorlar. Bugüne kadar oldu?u gibi Kürt Ulusu’nun varl???n? inkâr ederek yönetimlerini devam ettirmeye çal???yorlar. Nitekim M. Barzani’nin aç?klamas?n?n bas?na yans?mas?yla birlikte hemen Türk Ordusunun yetkilileri “Kerkük’e gireriz, müdahale ederiz” tehditlerini savurdular. Bu tehdit rutinle?mi? türden de de?ildi; yeni Kürdistani politika aç?kland???ndan, farkl? geli?melere yol açaca??n?n korkusundan kaynaklanan bir tehditti bu… Sömürgeciler aç?s?ndan Kürtler yeni bir siyasi a?amaya gelmi? oluyorlar. Türkiye Devleti, “Yeni Kürt Politikas?”n?n hâkim oldu?u bölgede etkili olmamas? için her türlü tedbiri alma yoluna girdi. Öncelik, her zaman oldu?u gibi ?iddet oldu. M. Barzani, Kürdistani çözüm politikas?n? aç?klad???nda, bütün Kürtler bundan etkilendi ve milli duygular?n?n dalgalanmas?n? tetikledi. Kuzey’li Kürtler’ in her kesiminde Mesud’ un aç?klamalar? konu?ulup, tart???lmaya ba?land?. Zaten uzun zamand?r Özgür Kürdistan’daki geli?meler Kürtler’ i etkilemekte ve bu bölgeye ilgi artmaktad?r. Kuzey’de bu güne kadar egemen olan “Demokratik Çözüm” cü siyasi anlay???n, herhangi bir ilerleme kaydetmeden k?s?r-döngü içinde yuvarlanmas?, Kürtler’ de bunlara kar?? bir ilgisizlik(güvensizlik) geli?tirmi?tir. Bu anlay??, kendi içinde siyasetçi bir “kast” olu?turarak, siyasetin bu “kast” içinde olu?mas?n?-devam etmesini- sa?lad?. Siyasetçi “kast”, halk?n üzerinde yer alarak sürekli “siyasi belirleyen” oldu. Sahip olduklar? imkânlarla, kendilerinin d???nda farkl? siyasi yönelimlerin geli?mesini, aç??a ç?kmas?n? engellediler. Kendileri de “Türkiye’ ci Çözümün” d???na ç?kamad?klar?ndan, Kürt Halk?n? “Ankara merkezli” çözümün beklentisi içinde tuttular. Kürtler’ in milli taleplerini kar??lamayan “Demokratik Çözüm” cü anlay??, Barzani’nin aç?klamalar?n?n, halkta yaratt??? milli dalgalanma kar??s?nda pani?e kap?ld?. Uzun zamand?r Kürt siyasetinin egemen gücü, nas?l pani?e kap?lmas?n ki? Halk?n ço?unlu?u desteklemesine ra?men, kendi “Kürt Sorunu” nun çözümü konusunda bir somut bir kazan?m elde edememi?tir. Güney’de somut kazan?mlar var ve giderek de geli?iyor. Halk da bu geli?melerden haberdar ve etkileniyor. Haliyle bu da, buradaki Kürtler’ de de “Millici Çözüm” dü?üncesinin geli?mesini sa?l?yor, Kürdistani çözüm yönelimli özgüvenin geli?mesini sa?l?yor. “Demokratik Çözüm”cü “kast” için bu tehlikeli bir geli?medir! Hemen önlenmesi, denetim alt?na al?nmas? gerekir. Maazallah, bu “Kürdistani Çözüm” e?ilimi bir siyasi yap?lanma içinde kendini ifade ederse, bu do?rultuda yeni bir politik çizgi geli?irse, bu, siyasi “kast”?n dayand??? zeminin kaymas? demektir. Derhal önlenmesi gerekir! Türkiye Devleti’nin bu durumlarda uygulamalar?n? bilen siyasetçi “kast”, hemen harekete geçti. DTP Diyarbak?r ›l Ba?kan? Hilmi Aydo?du’ yu bas?n?n kar??s?na ç?kard?. Bir zamanlar Türk Devleti’nin bir yetkilisinin dedi?i gibi “bu memlekete komünizm gerekliyse, onu da biz getiririz” in benzeri aç?klamas?n? “Kürtlere milliyetçilik gerekiyorsa, o da bizim denetimimizde olacak” tavr?yla H.Aydo?du’na yapt?rd?lar. “Kerkük’e yap?lacak sald?r?y?, Diyarbak?r’a yap?lm?? sayar?z” Bu aç?klama gösteriyor ki, Barzani’nin “Yeni Politik” yönelimi halk? büyük oranda etkilemi?, Türk Devleti’nin tehditleri kar??s?nda tepki geli?tirmi?tir.DTP’ nin millici bir anlay???, bu yönde bir politikas? olmad??? halde, halk?n bertaraf etmek, “Türkiye’ci Çözüm”ün d???nda millici bir yönelimin geli?mesini önlemek için il ba?kan?, o me?hur aç?klamay? yapm??t?r.Bununla Kürt’ün gündemini k?sa süreli?ine de olsa denetimlerinde tutmaya çal??t?lar.Ama yeterli olmayaca??n?n fark?ndayd?lar.Çünkü Kürt’ün tepkisi, milli talepler do?rultusunda kendini dayatabilirdi.”Demokratik Çözüm” politikas?n? gündem de tutabilecek, Kürt’ün milli taleplerini önleyebilecek ?ok yarat?c? bir olaylara ihtiyaçlar? vard?.! Her zaman oldu?u gibi çok h?zl? davranarak, yeni bir olay ortaya koydular. Milli taleplerin gündeme gelmesini önleyebilecek olay: Ani bir ?ekilde iki avukat Avrupa’da yapt?klar? bas?n toplant?s?nda “Say?n” Öcalan’?n zehirlendi?ini, sa?l???n?n tehdit alt?nda oldu?unu aç?klad?lar. Bu konuya, halk?n sahip ç?kmas? ça?r?s?nda bulundular. Hemen ard?ndan, “Öcalan’?n sa?l???, sa?l?m?zd?r” diyerek eylemler ba?lad?. Büyük kat?l?mlar olmasa da Kürtler’in ya?ad??? her alanda bu yönde eylemler yap?ld?/yap?l?yor. Bir süreden beri Kürt siyasetinin gündeminde alt s?ralara do?ru inen “Say?n” Öcalan, magazinsel bir operasyonla yeniden gündemin ilk s?ralar?na ta??nd?. Kürdistani politikalar?n gündemde tart???lmas?, önlenmeye çal???l?yor bu operasyonla. Öcalan merkezli eylemlerin geli?ti?i bu ortamda devlet de, DTP üzerinde operasyon yaparak, Kürtler’ in bunlarla ilgilenmemesini, bu ?ekilde ülkenin temel sorunu ile ilgili taleplerin öne ç?kmas?n? engellemek istediler. Bu eylemler ne kadar ço?al?rsa, ulusal talepler de o oranda geri planda kal?r. Devlet de bunlarla u?ra?may? tercih etti. Çünkü bu olaylar, devletin üniter yap?s?na yönelik de?il, düzen içi geli?en olaylard?r. Devlet, üniter yap?ya kar??, ba?ka zeminde olaylar?n geli?mesini istemiyor. Öcalan’?n sa?l???n?n gündeme getirilmesiyle birlikte, ate?kes bozulursa, bozulmas?na temel sebep de buldular. M. Karay?lan, Roj TV’ye (14.03.2007) verdi?i beyanat da, Newroz kutlamalar?nda halk?n Öcalan’?n sa?l???n? temel alan sloganlar?n at?lmas?n? istiyordu. Kürdistan’?n dört parças?ndaki kutlamalar?n bu do?rultuda yap?lmas? gerekti?ini belirtiyordu. Burada dikkat çeken bir husus, Karay?lan’?n beyanat?nda, Öcalan’? “Kürdistan Sorunu” nun önüne ç?karc? bir anlay??la ç?kmas? ve bu anlay??? da kendi deyimiyle “Kürdistan’?n dört parças?ndaki ve d??ar?daki Kürtler’ e” kabul ettirmeye çal??mas?. Ayn? ki?i, bazen milli kavramlar kullanarak halkta umut beklentisi yarat?rken, bu beyanat?nda, devletin üniter yap?s?n? esas alan bir slogan tespiti yapt?: “Ya gerçek demokrasi ya da hiç” ! Bu slogan?n Newroz’ un temel slogan? olmas? gerekti?ini belirtti. Karay?lan’?n bazen millici söylemlerde bulunmas?, Kürdistani çözüme do?ru kayan tabanlar?n? önlemek için oldu?u, böylece aç??a ç?km?? oldu. Demek ki, PKK ve DTP’ nin bugünkü çabalar?, Kuzey Kürtler’ inde ülkenin ba??ms?zl??? temelinde siyasi geli?melerin önünü kesmek içindir. Nafile çaba! Art?k Kürdistan’da ba??ms?zl?k talebi aç??a ç?km??t?r. “Devletin üniter yap?s? içinde demokratik çözüm” ün “Kürdistan Sorunu” nu çözmekten uzak oldu?u anla??l?yor. Kürt’ün ulusal taleplerini kar??lamayan eylemlerle ancak suni bir gündem olu?turulabilir. Bu da Kürt’ü ilgilendirmez! RIZA DERS›M›
|
